
Hıncal Uluç biliyorsunuz ki spor konusunda soru cevap şeklinde yazı yazıyor. Soruyu kim soruyor belli değil. Diyelim ki kendi soruyor. Kendi sorusuna bile düzgün cevap veremiyor. Nasıl mı?
Fenerbahçe medyasına hayranım. Bu maç Eskişehirspor – Fenerbahçe maçı değil de Galatasaray – Eskişehirspor maçı olsaydı ki oldu. Prekazi’nin attığı frikik gol hala konuşuluyor. Ama Alex’in, Ivesa’ya attığı frikik gol dillere destan… Prekazi o yılın frikik kralıydı. Alex bu sene ilk defa frikikten gol atıyor. Bütün bir sezon frikikten gol atamayan ayakları duran Alex frikikten gol atıyor. O frikiğin olduğu pozisyonda faul yok. Yaratılmış bir frikik ve Ivesa’nın yediği ikinci gol yenecek bir gol değil.
Peki bu sorunun cevabı ne olurdu?
a) Fenerbahçe'yi beğenmedim, Eskişehir çok kötü oynadı.
b) Fenerbahçe'yi beğendim, Eskişehir'i beğenmedim.
c) Fenerbahçe'yi beğenmedim, Eskişehir'i beğendim, hakem rezaletti.
d) Fenerbahçe hakem hataları yüzünden kazansa da, iyi bir futbol sergiledi
e) Fenerbahçe hakem hataları yüzünden kazandı, rezalet bir futbol sergiledi.
Peki Hıncal Uluç ne diyor? Alex frikikten gol attı diyor. Hıncal Bey soru Fenerbahçe nasıl oynadı?
"Alex'in golü haftanın en güzel gollerinden biriydi, siz ne düşünüyorsunuz?" dense tamam. Maç Fenerbahçe maçı, Hıncal Bey Prekazi diyor. Tamam şahane gol atmıştı ama, 2010 oldu sene. Size sorulan soru Fenerbahçe maçı... Ne alaka yani Prekazi? Ayrıca bütün sezon değil, son 2 senedir Alex frikikten gol atamıyor yanılmıyorsam. Yahu onuda geçtim... Bütün sezon ayakları duran Alex? Daha 2 hafta önce Beşiktaş'a muhteşem bir gol atmadı mı bu adam. Yada ligin ilk yarısında Galatasaray'a 2 gol atmadı mı?
Gelelim hakem hatası yorumuna. Eyvallah kendi yorumudur. Fakat hafızası inanılmaz çalışan sevgili Hıncal Bey, 2007-2008 sezonunda bitime haftalar kala Denizlispor kalecisi Souleymanou Hamidou'nun yediği golü çok çabuk unutmuş.
Siz Eskişehirspor’u bu kadar pasif ve ruhsuz oynarken seyrettiniz mi?
enerbahçe ezmedi. Bu maç Galatasaray – Eskişehirspor maçı olsaydı bu maçın kahramanı Galatasaray değildi. Hiçbir gazete Galatasaray, Eskişehir’i ezdi diye yazmazdı. Bütün gazeteler Ivesa ve maçın hakemini yazardı. Bütün mesele bu. Hakem ile bir örnek vereyim. 32. dakikada Koray’a bir sarı kart çıkardı. O pozisyonu 100 tane hakeme gösterin ve sorun burada sarı kart çıkarır mısınız? Bülent Yıldırım’dan başka çıkarırım derlerse ben özür dilerim Bülent’ten. Bu kadar cömertçe çıkarılmış bir sarı kart. 3 dakika geçmeden ceza sınırında bulunan Selçuk, hatalı bir pas verdi. Bu hatalı pasta Eskişehir’in tehlikeli bir kontra atağı başladı. Selçuk o kontra atağı kesmek için faul yaptı. Adam kesme faulleri sarı karttır. Göstermedi. Nasıl yaptı faulü? Daldı sağ ayağıyla çelme taktı. Çelme takmak sarı kart. Göstermedi… Devam etti ve sol ayağıyla da tekme attı. Tekme atmak da sarı kart... Selçuk’un yaptığı bir faulün içinde üç tane sarı kartlık hareket var. Üç dakika önce Koray’a sarı kart çıkaran Bülent Yıldırım hemen ardından bana sarı kart göster diye bağıran Selçuk’a sarı kart gösteremedi. Fenerbahçe’nin son haftalardaki maçlarına bakın. Ceza sınırındaki oyuncuları tesadüfen kart görmüyor. Emre bu maçta kendini kontrol edemeyince beni alın işaret etti. Emre hakemi de sıkıntıya soktuğunu anladı ve çıkmak istedi. Kaçıncı maçtır Fenerbahçe’ye puan getiren golleri rakip kaleciler akla hayale gelemeyecek şekilde yiyorlar.
Bu cevaplarda ağır suçlamalar var. Yine ben hakemin yerinde olsam dava açarım Hıncal Beye. Yahu "Emre hakemi sıkıntıya soktuğu için çıkmak istedi." ne demektir Allah aşkına? Emre kendini tutamayacak, eyyam yapan Bülent Yıldırım ona kart gösteremeyecek. Yani Fenerbahçe hakemi ayarladı demek istiyor Hıncal Bey. Yok artık demek istiyorum. Aynı maçta Fenerbahçe'nin penaltısını vermeyen başka bir hakemdi sanırım. Hayır birde Fenerbahçe Galatasaray, Beşiktaş, Kasımpaşa ve Eskişehirspor takımlarının kalecilerini tamamen ayarladı. Böyle bir mantığı yanlızca "Arda ile Messi'yi kıyaslamayan, Arda'yı Messi'nin üzerine biraz para ile yollarım." diyen bir adam yapabilirdi zaten. Kendisini tebrik ediyorum.
Ankaragücü – Fenerbahçe karşılaşmasından önce Ankaragücü Asbaşkanı Ayhan Atalay’ın açıklamalarını nasıl buluyorsunuz?
İpe sapa gelmez konuştu. Melih Gökçek bile rahatsız oldu. Melih Gökçek Ankaragücü’nün Onur Başkanı. Şunu düşündüm. Ben Ankaragücü yöneticisi olsam ve Fenerbahçe ile bu maçı satma üzerine bir anlaşma yapmış olsam ancak böyle konuşurum ki millet şüphelenmesin. Aklı başında bir kişinin konuşması değil bunlar. Bu kadar ipin ucunu kaçırmanın da bir amacı olması lazım. Fenerbahçe, Eskişehirspor ve Kasımpaşa’yı yendiği gibi Ankaragücü’nü de yendiği zaman kimse itiraz etmeyecek. Çünkü öyle bir zemin hazırlanıyor gibi geldi bana. Tatsız ve karanlık bir maç olacaktır.
Hıncal Bey burada iyice zıvanadan çıkıyor. 100. yılını kutlayan bir camianın saçma sapan konuşan yöneticisi üzerinden kulübün maçı Fenerbahçe'ye sattığını söylüyor. Birde bu açıklamaların maçı satanlar tarafından özellikle yaptırıldığını söylüyor. Söylüyor da ne dediğini bilmiyor. "Şunu düşündüm" diye bir kelime var yazısında. Evet sayın Hıncal Uluç böyle bir düşünceyi yalnızca sizin gibi insanlar düşünür.
Rahmetli Başkan Özhan Canaydın'ın Lig Tv'ye yaptığı açıklamalar geldi aklıma. Hıncal Bey'in bir konuda haksız olduğunu kendisine kanıtladığını, bunu canlı yayında tartışmak istediğini söylediğinde, "ben Türkiye'ye canlı yayında haksızım" demem dediğini söylemişti.
Her neyse. "Arda ile Messi'yi kıyaslamam" diyen bir adamın yazısını neden okudum bende bilmiyorum. Sadece Alzehimer belirtileri gösteren Hıncal Uluç'a acil şifalar diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder