Böyle olunca haliyle gergin oluyor iki tarafta. Sakin oynayan götürüyor hep üç puanı. Fenerbahçe'li futbolcular Aziz Yıldırım'ın başkanlığından sonra inanılmaz sakindiler bütün derbilerde. Sanırım maçı kaybederlerse samandıra'da onları neyin beklediklerini bildiklerinden bu şekilde sakin kalabiliyorlar. Azizsilin..
Geçelim maça. Galatasaray'lı arkadaşlar ile konuşurken yağmur yağmaması için dua edenleri görüyordum. "Abi Keita oynayamıyor yağmurlu havada, gerek yok bak barajlar %100 kapasitede zaten" diyorlardı. Islak zeminde top kontrolü zor olur evet, ama Keita'nın oynayamama sebepleri farklıydı bu tarz maçlarda. Hatırlayalım ilk maç Roberto Carlos'u. Trabzon'da Serkan Balcı'yı. Dün akşamda Vederson-Andre Santos iş birliğini. Keita'yı sinirlendiren buydu. Topa çabuk küsmesiydi Keita'nın sorunu. Yağmur değildi. Yağmur hiçbir şeyde suçlu değildi. Büyük umutlarla giden taraftarları ıslatmanın dışında. Galatasaray aslında iyi de başladı mücadeleye. Mustafa Sarp'ın soldan içeri girip kestiği top büyük bir tehlikeydi Fenerbahçe adına. Daha öncede iddia ettiğim gibi Giovanni Turkcell Super Liginde oynayabilecek bir futbolcu değil. Ne kadar yetenekli olduğu değil burada önemli olan. Fiziği, TSL'nin sertliği. Dünde gördük 3 defa boşluk bulduğunda etkili olabildi. Onlarda da en az 65 metre depar atmak zorunda kaldı. Son vuruşları hep bu sebepten ötürü cılızdı. Ne yaptığını anlayamadığım bir Elano var birde. Brezilya milli takımında oynayan bir oyuncu Elano. Bu futbolla Elano Brezilya'nın banko oyuncusu ise, son turnuvada Brezilya gruptan çıkamaz. Olumlu bir hareketi oldu mu maçta? Peki Jo ve Baros için ne demeli. Jo markaj altında eridi bitti. Maçın ikinci yarısının başında bir kere etkili olabildi. Baros ise açıkça söylemek gerekirse hatırlamıyorum Baros'un ne yaptığını. Mustafa Sarp ve Elano önlerinde bel soğuklu geçirir gibi bir hali olan Arda ile oynamaya çalıştılar. Her neyse. Geçelim savaşın galibine, Fenerbahçe'ye...
Bundan 2-3 hafta önce bir yazımda mesaj göndermeli Fenerbahçe demiştim. Karakter sergilemeli diye. Bu maçta gösterebildi Fenerbahçe o karakteri. Mesajı ise Alex kendi ağzından yolladı rakiplerine. " Bursa dikiz aynasına baktığında, son sürat geldiğimizi görecek" diye. Evet Fenerbahçe Bursa'nın dikiz aynasına girdi fakat sellektör yapıp "önümden çekil" mesajını verebilecek mi? Bunu önümüzdeki hafta Kayserispor maçında göreceğiz.
Peki sahada neler oldu Fenerbahçe adına? Selçuk hayatının en rahat futbolunu oynadı. Onu ıslıklayan yoktu, karşısında duran bir rakip bile yoktu. Rijkaard ilk maçta etkisiz olan Selçuk'tan hiç çekinmedi ve "onu kendi haline" bırakın dedi sanırım. Önemli olan Emre'nin yokluğunda Fenerbahçe'nin kalbi olacak Mehmet Topuz'du çünkü. Takımın kalbi ve beyni, yani Mehmet ve Alex o kadar güzel meşgul etti ki Galatasaray orta sahasını Selçuk çayda çıra oynaya oynaya gezi orta sahada. Leo Franco'nun da ikramı ile birde gol attı ki inanılmaz. Fenerbahçe bildiğini oynadı dün. İstediğinde yavaşlattı tempoyu, istediğinde oynattı. Aradaki fark buydu işte. Çok koştular, çok yoruldular ama hak ettiler doğrusu. Defansı ise çok iyiydi Fenerbahçe'nin ki bunu zaten istatistikler söylüyor. Bilica - Lugano ikilisi varsa, Fenerbahçe yenilmiyor.
Andre Santos için ayrıca bir şeyler söylemek istiyorum. Dün her Fenerbahçe'li şunu düşünmüştür eminim. "Bizim Santos ağır bir topçu. Keita hızıyla madara ederse Santos'u çok kötü olur" diye. Tam tersi oldu fakat. Santos felç etti attığı çalımlarla Sabri ve Keita'yı. En iyi maçlarından birini çıkardı derdim ama en iyi maçını çıkardı Santos.
Volkan Demirel... Dünkü maçın kahramanı oldu bir bakıma. Keita'nın tek olumlu hareketini doğru eliyle çok güzel bir şekilde kurtardı. Sol eliyle kurtarmaya çalışsaydı o topu içeri alma ihtimali vardı. Tecrübe demek böyle bir şey işte. Konsantre olduğu zaman dünyanın en iyi 10 kalecisi içine gerçekten girebiliyor.
Maçın hakemi içinse fazla bir şey söylemeye gerek yok. Fenerbahçe az daha maçı kaybediyordu Cüneyt Çakır ve yardımcıları sayesinde. İşte o zaman çarşı, pazar karışırdı. Hakem şansı dedikleri bu olsa gerek. Şuanda ikinci plandaysa Cüneyt Çakır Fenerbahçe maçı kazandığı içindir. Son olarak ta Alex'e gelen pet şişe yüzünden Ali Samiyen kaç maç kapatılacak merak içinde bütün spor medyası. Acaba bu pet şişede münferit bir şekilde kendini mi attı tribünden aşağıya bunu önümüzdeki günler belirleyecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder